Dul Bayan Basquiat
Jennifer Clement • Siren Yayınları
80’ler New York, ressamların, yazarların ve müzisyenlerin bohem hayatının arasında salınan bir rüzgâr gibi kitap. Jean Michel Basquiat’nın aşığı Suzanne Mallouk’un penceresinden dönemin sanat yaşamına ve New York sokaklarına bakıyoruz satır aralarından.
1960 doğumlu Jean Michel Basquiat dışavurumcu resimleri ve yaptığı grafitiler ile New York sanat camiasında yerini almıştır. Andy Warhol ve Keith Haring ile olan arkadaşlığı, açtığı sergiler ve eser satışlarını; hatta evinde üzerine resimler yaptığı buzdolabının satış anılarını da kitapta bulabilirsiniz. Siyahi sanatçıların eserlerinin müzelerde olmayışına takıntılı olan Afroamerikan sanatçının bu hassasiyetini resimlerinde ele aldığını da yine satır aralarında bulmak mümkün. Kendine has giyim tarzı, bol ve markalı takım elbiseleri, rastalı saçları, lüks restoranlarda sipariş ettiği en pahalı yemekler, pahalı şaraplar, limuzinler ve ölümüne de neden olan uyuşturucu bağımlılığı; ressamın hayatına dair ince ayrıntıların yer aldığı kitap sanatçının biyografisini ele almış oluyor.
Yine de ana karakter aslında Suzanne Mallouk. Suzanne garsonluk yaptığı bara gelen Basguiat ile tanışır ve sevgili olurlar. Fırtınalı bir aşk yaşayan ikili arasında birçok kez ayrılık yaşanır, uyuşturucu yüzünden kavga ederler, başka kadınlar yüzünden kavga ederler. Ancak Suzanne Jean Michel Basquiat’ya âşıktır. Basquiat da Venüs dediği Suzanne’dan aslında tam anlamıyla hiçbir zaman kopamaz. Suzanne’ın New York bohem hayatına girişi, ailesinden ayrılışı ünlülerle olan anıları, dağınık saçları arasına sıkıştırdığı uyuşturucuları, müziğe merak salıp solistlik yapması ve en sonunda da bir kez deneyimlediği ve başarılı olduğu ressamlığı Suzanne’in ne kadar çok yönlü biri olduğunu yansıtıyor bize.
1988 yılında Basquiat’nın ölümünden sonra bu yaşam tarzından uzaklaşan Suzanne Mallouk tıp fakültesini bitirerek New York’ta uzmanlık alanı sanatçı tedavisi olan bağımlılık psikiyatristi ve psikoterapisti olarak çalışmaktadır.
Kitabı kaleme alan ise Suzanne Mallouk’un arkadaşı Meksikalı yazar Jennifer Clement o dönemleri Suzanne ile birlikte yaşamıştır, kitabın son sayfalarında Suzanne ile Clement’in arkadaşlığına da yer verilmektedir.
Kitabın orijinal metnini görmedim anlatım tarzını bilmiyorum ancak Siren yayınlarından çıkan 2022 baskısındaki anlatım dili oldukça sıkıcı geldi bana. Geniş zaman dili ile anlatılıyor olaylar aralarda Suzanne Mallouk’un italikle yazılı kendi söyleşilerine yer verilmiş. Suzanne Michel’in evini ziyaret ediyor, birlikte uyuşturucuya düşüyorlar, Michel pahalı bir restorana gidiyor, Andy Warhol ve Michel sergiye katılıyor, gibi anlatımlar. Olayların geniş zamanla anlatılması kitapla arama biraz mesafe koymaya itti, onun dışında anlatıdaki bilgiler, dönemin sanat camiasına ve Basquiat ile Suzanne’ın ilişkileri çerçevesinde sanat yaşamlarının kaleme alınması oldukça keyifli. New York’un seksenlerdeki rengârenk ve bir o kadar karanlıkta kalan zamanlarını farklı bir bakış açısıyla okumak için iyi bir kitap.
Yazan Aylin K.I.