Hikmek Hükümenoğlu * Harika Bir Hayat
Hayatımın oldukça karmaşık ve yoğun olduğu bir dönemde karşıma çıktı bu kitap. Tam da o dönemde tanıştığım bir kadının hediyesi olarak geldi, ne yazarı tanıyordum ne de bu romanın 2023 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldığını biliyordum. O zaman (aslında çok eski değil 2 ay öncesi) tüm dünyam evdeki eşyalarımızı satıp, ülkeden kedimizle ayrılıp yeni başlayacağımız hayatın iyi olmasını ümit etmekten ibaretti. Aralıklı okumalarla bitirdim kitabı, biraz içselleştirerek bazı yerlerde de meraklı bir izleyici gibi bir sonraki sayfaya geçerken acele etmemek için kendimi telkinleyerek.
İstanbul'un hayatla ölüm arasına sıkışıp kaldığı hummalı bir dönemde doğan Harika adında bir kız çocuğunun hikayesini konu ediniyor kitap. Romanı eşsiz kılan ise; Harika'nın hayatının yanı sıra satır aralarında devasa bir tarih okuması yapılması. Osmanlının son dönemleri, 1.Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, Türkiye Devletinin kurulması, Atatürk'ün ölümü, İsmet İnönü yönetimi, 2.Dünya Savaşı, siyasi görüş ayrılıkları... Satır aralarında Nazım Hikmet, Abidin Dino, Adolf Hitler gibi isimlerin yanı sıra Türkiye tarihinde açılan kapanan gazeteler, sağcı ve solcu grupların yaptığı gösteriler gibi pek çok olay ustalıkla işlenmiş ve her ayrıntı dip notlarla desteklenmiş. Bu gerçek tarihi ayrıntılar içerisinde kitabı okurken kurgu mu gerçek mi diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Gelelim Harika'ya; narsist bir anne tarafından yetiştirilmenin yükünü hayatı boyunca taşıyan bir kadın Harika. Anne Melek Hanım kendi üzerinde değil de kızının üzerinde olan ilgiden zamanla sıkılmaya başlar. Bir zamanlar babasının biricik kızı olan Melek Hanım sanki artık anne olduğunun bilincinde değilmiş gibidir. Yaşadığı kimlik karmaşası sebebiyle kızıyla bir rekabete girer. Bu rekabetle büyüyen Harika, hem annesi hemde kendi akranlarıyla olan büyüme sorunlarıyla kendi başına çıkması gerekir. Bir tek yakın arkadaşı Gülizar vardır ona iyi gelen. Hayatı ilginç karşılaşmalarla geçen Harika'nın ismi gibi bir karakteri vardır halbuki. İlginç yetenekleri ve merakları olan sıradışı bir kız çocuğunun ergenlikten kadınlığa geçişi, hayatı algılayışı, kendini tanıması ve biçimlendirme öyküsü kitap. Okurken tadınızı kaçırmamak için kelimelerimi dikkatlice seçiyorum ve Harika'nın harika hayatının ayrıntılarından bahsetmiyorum.
Ailesi tarafından yeterince sevilmeyen 'diyeceğim çünkü içimde bir yerde her anne babanın çocuğunu o ya da bu şekilde aslında sevdiğini savunma niyetindeyim, en azından öyle düşünmek istiyorum' bir çocuk o sevgiyi başka yerlerde arar, onay ister hep, sevilmek için herşeyi yapar, kendinden ödün verse bile... Farkında olmadan yapar, belki sonrasında öğrenir nedenini ama yine de devam edebilir çünkü içgüdüler açık yaralardan gelir, okurken bunu düşündüm hep. Kitabı bana hediye eden kendisi de bir o kadar harika; sevgili Nazlı'ya teşekkürler ve son olarak açılış sayfasındaki alıntıyla bitiriyorum yazımı.
"Bazıları için kendilik algısı doğumda kazanılmış bir hak gibidir, tıpkı içinde oturdukları ev gibi kendilerine miras kaldığını düşünürler. Bazı insanlar ise o evi yakıp yıktıktan sonra, kendilerine ait yeni topraklar bulup her şeye sıfırdan başlamak derdindedirler."
Yazan: Aylin K.I.