İLK KADIN TÜRK YAZARIMIZ FATMA ALİYE
HAYAL VE HAKİKAT
FATMA ALİYE – AHMET MİTHAT
İlk kadın Türk yazarımız Fatma Aliye 22 Ekim 1862 ve 13 Temmuz 1936 tarihleri arasında yaşamıştır. Babası Ahmet Cevdet Paşa ile birlikte Helep’e gittiklerinde ilk eğitimini alır, okuma yazmayı öğrenir. Yaşadığı dönemde kadınların okullarda eğitim alması yaygın değildir ancak Fatma Aliye’nin abisi Ali Sedat’ın eğitimine çok önem verilir. Abisinin kitaplarından ve hocalarından faydalanarak geliştirir kendini yazarımız. Babası Fatma Aliye’nin eğitimine çok bir önem vermemekle birlikte, abisinin eğitiminden faydalanmasını ve okuma sevdasını da engellemez, bu da önemli bir adımdır onun için. Fatma Aliye abisinden aldığı Ahmet Mithat’ın kitapları ile yazara ilgi duyar ve Ahmet Mithat’ın Kırkanbar dergisini de takip eder ve zamanla aralarında bir bağ oluşur. Fatma Aliye’nin manevi babası olduğunu da dile getiren Ahmet Mithat ile edebiyat üzerine konuşmalar yaparlar ve Fatma Aliye’nin yazarlığının en büyük destekçisi olur. Öyle bir destek ki bu 1893’te Ahmet Mithat Fatma Aliye’nin biyografisini yazar ve ithaf bölümünde şöyle belirtir; “Sana hediye olarak yine senden başkasını bulamadım. İşte bu kitap senin kızım! Seni sana takdim ediyorum.” Zamanına göre ilerici fikirlere sahip ve üretken bir yazar olan Ahmet Mithat, Fatma Aliye’yi ve aslında kadın yazarları kamuoyuna sunar, kadın yazarların varlığını ve güçlenmesine destekçi olur.
Fatma Aliye Hanım
Hayal ve Hakikat Tercüman-ı Hakikat gazetesinde hikaye olarak yayımlandığında Ahmet Mithat’ın imzası varken ilk kısmın yazarı olan Fatma Aliye ‘Bir Kadın’ olarak imzalar yazısını. Ahmet Mithat ise “Erdemli Osmanlı kadınlarından olup bir hayli eseri Tercüman-ı Hakikat’imizin sütunlarını süslemiş olan bir hanımefendi” olarak bahseder Fatme Aliye’den. Modern Osmanlı edebiyatının ortaklaşa yazılmış ilk hikayesi olan Hayal ve Hakikat karşılıksız bir aşkın hikayesidir. İlk kısımda Fatma Aliye’nin anlattığı Vedat karakteri yer alıyor. Vedat öksüz büyümüş ve yetim kalmış varlıklı bir ailenin kızıdır. Babasının arkadaşının oğlu Vefa’ya aşık olur ve hikaye bunun üzerine gelişir.
Ahmet Mithat’ın kaleme aldığı ikinci kısımda ise olayları Vefa’nın gözünden ve dilinden okuruz. Karşılıksız bir aşkın histeriye dönüşmesini ele alan Ahmet Mithat, kitabın sonunda birde histeri adında bir yazı kaleme alır. Everest yayınlarının büyük aşklar dizisinde olan kitap günümüz Türkçesi ile yeniden düzenlenmiş.
Elli Türk Lirası üzerindeki Fatma Aliye Portresi
Fatma Aliye’nin okuma yazma tutkusu, ailesinin onu engellememesi, varlıklı olmalarından ötürü yazarın imkanlarını iyi değerlendirmesi ve Ahmet Mithat’ın desteği onu şimdi bizim okuyabilmemizi sağlıyor. Ancak belki içerisinde nice cevherler taşıyan birçok kadınımız vardı bilmediğimiz. Farklı alanlarda içlerindeki tutkuyla hayattan göç eden tüm isimsiz kadınlarımıza selam olsun.
Kitapla kalmanız dileğiyle…
Yazan Aylin K.I.