NİKOLAİ SİLİS VE NAZIM HİKMET’İN MEZAR ANITI
Nikolai Silis (Nikolay) Nazım Hikmet’in Rusya Moskova, Novodeviçi Mezarlığı’nda bulunan siyah granit mezar anıtını yapan, 6 Haziran 1928 – 13 Kasım 2018 tarihleri arasında yaşamış Rus ressam ve heykeltıraştır.
Moskova doğumlu sanatçı 1945’te Moskova Yüksek Sanat ve Endüstri Okulu’nda anıtsal heykel bölümüne girer. Rus sanatında yirminci yüzyılın etkin sanatçılarından biri olan Silis diğer sanatçı arkadaşları Vadim Sidur (1924-1986) ve Vladimir Lemport (1922-2001) ile “LESS” grubunu kurarlar. Grup 1954 ve 1968 yıllarında aktif olarak çalışır, grubun adı sanatçıların isimlerinin harflerinden oluşmuştur.
Dalgın kadın figürü, bronz, 1990
Heykellerine isim vermemesiyle bilinen sanatçının isimlendirmeyi izleyiciye bırakarak onları da sanatına ortak ediyordu. Silis’in çalışmalarının genelinde görünen konu kadındır. Taş, ahşap ve ya bronzdan olan çalışmalarında ve çizimlerinde kadın figürünü sıkça işlemiştir.
Feminist kadınlar, Aliminyum,1987
1960’ların sonlarında ise Silis Hristiyan temaları üzerine çalışmaya başlar. Biçimli konturlar kullanan sanatçı 1971’de yaptığı Parasceva çalışması ile demir dokusunu çok iyi kullanmıştır. Çarmıhtaki İsa yanında duran iki adamdan çok daha uzundur ve kolları altında kalmış iki figür ile insanlık ile Tanrı arasında bir bağ kuruyor gibi durmaktadır.
Parasceva, demir, 1971
Sanatçı 1970 ve 80 yılları arasında ahşapla çok çalışmıştır. Yine kadın figürlerinin sık kullanıldığı ahşap çalışmalarında oval formlar kullanan Silis’in kadınları narin ve zariftir.
Kadın figür, ahşap, 1990
1976 yılında en çok bilinen eserleri arasında yer alan ‘Don Kişot’ serisini yapan Silis materyal olarak bronz kullanmıştır.
Don Kişot, bronz, 1990
Çiçekli Don Kişot, Bakır, 2018
Nikolay Silis çalışmaları görsel kaynağı; İssuu ve tretyakovgallerymagazine
1990 ve 2000’lerde hem bronz hem ahşap kullanan sanatçını bu dönemde birçok eskiz ve çizimde üretmiştir.
Nikolai Silis 1970'ler
Nazım Hikmet 1921 yılında Moskova’ya gider, devrim döneminde oradadır ve sanat çalışmalarına da katılır. 1955 yılında Nazım Hikmet’in desteği ile Silis ve Vladimir Lemport Moskova Devlet Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde sergi açar. “Biz genç heykeltıraşlar için o dönem sergi açmak çok kolay olmuyordu. Nazım bunu öğrenince üniversitede öğrenciler ile görüş toplantısı kapsamında sergiyi gerçekleştirmemizi sağladı.” diyor Silis. Moskova’da Silis’in ve arkadaşlarının atölyesini sık sık ziyaret eden Nazım Hikmet heykeltıraşın sanatına ilgi duyar.
Nazım Hikmet 3 Haziran 1963 yılında öldüğünde eşi Vera Tulyakova Silis’ten anıt mezar yapımı için ricada bulunur. Nikolay Silis ve Vladimir Lemport istekle kabul ederler. “Nazım her şeyden önce insandı, vefalı bir dosttu.” der Silis ve Nazım Hikmet’in onlara destek olduklarını, ona saygı ve sevgi beslediklerini dile getirir bir röportajında.
Rüzgara Karşı Yürüyen Adam şiirinden yola çıkarak siyah granite yapılan rölyefte aynı zamanda Nazım Hikmet’in ismi ve imzası, granitin kenarında da kiril alfabesi ile şairin adı, doğum ölüm yılı vardır.
Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam
Rüzgâra karşı yürüyorum
Yamalı caddelerinde bu şehrin.
Düşümde Gülüşü deniz mavisi çocuklar
Bir memleket var düşümde dostlar
Sahibi çocuk suratlı adamlar
Bir memleket var düşümde bu akşam
Sahiden özlenebilen bir diyar
Ben bir başıma bir deli
Ben sanki bin yaşında bir deli
Bir memleket özledim ki sormayın
Her yanı gülden kemerli
Fakat ne işim var bu şehirde
Batanları gülüşünden belli
Her şey ne kadar da arabesk
Bazı evlerde cenaze; bazılarında düğün sesleri
Hüzünle, mutluluk yan yanaydı gördüm
Gördüm kavuşmakla ayrılmayı
Bir metro istasyonunda
Lanet okuyordu kızlar erkeklere
Yalvarma makamındaydı erkekler; gördüm
Ben bir başıma bir deli
Ben sanki bin yaşında bir deli
Yamalı caddelerinde bu şehrin.
Yürüyorum rüzgâra karşı
Düşümde Gülüşü deniz mavisi çocuklar.
Yazan Aylin K.I.